Hikaye, anı, gezi ve deneme yazılarım, resim ve fotoğraflar izin alınmadan kullanılamaz, iktibas edilemez, kopyalanamaz.Aksi takdirde yürürlükteki telif hakları yasası gereğince yasal haklarım saklıdır.copyright(c)
|
|
|
|
|
MUĞULBEYLİ - AL VOLTANI GİT BURADAN
|
|
VOLTA NEDR?
• Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma.
• Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması.
• Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması.
• Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma. 
VOLTA ATMAK NEDİR?
Volta atmak, belirli alanda yürümek ve o yolu ve hizayı hiç bozmadan defalarca yürümektir. Volta atmak argo bir tabir olup genelde hapishane ortamında kullanılır. Sıkılan mahkumların, bedeni çalıştırmak ve uyuşmamak için kapalı alanda karşıdan karşıya yürürler.
Böylelikle hem zaman geçirmiş hem enerji harcamış hem de vücut açmış olurlar. Volta sadece hapiste atılmaz, mahallede kız tavlamak için yada ameliyathane önünde hasta beklerken veya okul önünde aklınıza gelebilecek her yerde Volta atılır. Şu sözde meşhurdur. “Al voltanı git buradan.” Yani, “yürüyüşünü başka yerde yap, git kendi çöplüğünde eşelen” demenin en kibar yoludur...
Volta atmak insanlara has bir hareket değildir.Hayvanat bahçesinde kafeslerine kapatılmış hayvanlarda sabahtan akşama volta atarlar.
CEZAEVİNDE VOLTA ATMA RACONLARI
*Hapishanelerde oldukça önem arz eden bir aktivitedir.Kendine has geleneksel hale gelmiş yazılı olmayan kuralları vardır.Hapishaneye düşen bir mahkum resmi cezaevi kurallarından önce yazılı olmayan mapushane kurallarını öğrenir, öğrenmek zorunda kalır veya yaşayarak acı tecrübelerle öğrenir.
*Mahkumlar avluya çıktıkları süreler boyunca ikişerli, üçerli gruplar halinde bir aşağı bir yukarı hızlı adımlarla yürürler. Dönüşlerde volta atanlar birbirilerinin yüzlerine dönerek voltaya devam ederler. Sırt dönerek dönüş yapmak "sana güvenmiyorum" anlamına gelir.
*Ayrıca voltanın bir başka grup-kişi tarafından kesilmesi meydan okuma anlamına geldiği için çok ciddi kavgalar meydana gelebilir.İleri geri yürümeye devam ederek kişinin zihnini toplamaya çalışması anlamına da gelebilir
*Stres atmak ve kafayı toplamak için yapılan bir eylemdir.
*Ruhu, açık havada yürümenin özlemiyle dolu bir insan, ölümün soğuk duvarının çevrelediği bu dünya odasında hapsolmuş durumdaysa yapabileceği tek şey vardır: volta atmak. Doğrusu volta atmak, sokağı içeri almaktır. Dışarı çıkamayan bir insanın dışarıyı içeride gerçekleştirme teşebbüsüdür, volta atmak. gerçek manada bir yanılsamadır.
*Elde tesbihle gerçekleştirilen bir eylemdir. Koridor da atılanına malta denir. Sakin adımlarla gerçekleşeni ve 2 kişi olanı makbuldür.
*2 kişilik voltalarda, dönüş esnasında yanındaki kader arkadaşına yüzünü döndüğünde arkası kesilir. yamuk yapan, ters bakan var mı diye. her 2 kişinin de birbirinin arkasını kolladığı anlamına gelir bu.
*Volta atılırken sadece karşıya bakılır. sağa sola bakarak, gülerek volta atılmaz.
*3 kişilik voltalarda, ilk dönüşte soldaki arkadaşa doğru dönülür, 2.dönüşte sağdaki arkadaşa doğru dönülür ve bu döngü böyle devam eder.
*Volta atılırken, mahkum rahatsız edilmez, bir yere çağrılmaz, ona bağrılmaz ve kesinlikle yolu kesilmez. (volta kesilirse dayak sebebi sayılır).
*Volta atılırken uğurlar olsun diyerek voltaya katılınabilir, ayrılırken yine uğurlar olsun denir. Voltadaki mahkumun her söze eyvallah demesi yeterlidir. Voltaya başlayan ev sahibi olduğundan, voltayı yarım bırakıp gidemez.
• Bir nevi vakit geçirme eylemidir. Hapishanede sürekli oturan mahkumlar için açık havada bundan daha güzel zaman geçirme faaliyeti yoktur.
|
ZİYARETÇİ SAYISI 25 ziyaretçi (70 klik) kişi burdaydı!
|
|
KÜPTEN SIZANLAR
"Küp içinde ne varsa dışarı onu sızdırırmış" derler ya, mesai arkadaşlarım odama geldiklerinde onlara anlattığım anılarımı dinleye dinleye ezberleyen Yenal Beyin "Odana her gelişimizde kafamızı ütülüyorsun, bunları yazıya dök, hem kalıcı olur, hemde bizde dinlemekten kurtuluruz.." tavsiyesi üzerine küpten taşanları kaleme aldığım yazılarımı sizlerle paylaşmak istedim.Durum bundan ibarettir..İşte o kadar..
MUĞULBEYLİ KİMDİR?
Muğulbeyin otağını kurduğu ve ismini verdiği Menteşe'de doğdum.İlkokulu Menteşe'de, orta öğrenimimi İzmir'de tamamladım.Sınıf öğretmenliği mezunuyum ama Resim-iş öğretmenliği, İş Eğitimi öğretmenliği, Birleştirilmiş Sınıf Öğretmenliği, Cezaevi öğretmenliği, Denetimli Serbestlik Öğretmenliği olmak üzere en lakasız yetişkin Eğitimi Öğretmenliklerinde görev yaptım ve yapıyorum.Güzel yurdumun batısında, doğusunda, kuzeyinde, güneyinde görev yaptım.Yurt içi ve dışı gezilere bayılırım.En büyük hayalim, çekme karavanla Türkiye turu yapmak.Hayalperest, vurdumduymaz, sessizliği ve sakinliği seven bir yapım var.Hiç bir iddiam yok, öylesine yazıyorum.Demişler ya "Hayat kırkından sonra başlar" diye.Benim felsefem "Kırkından sonra ya azarsın, yada yazarsın" felsefesidir. Ben ikincisini tercih ettim...
NELERİ YAZARIM?
Yazılarım, öğretmenlik mesleğimin gerektirdiği insan ve sosyal çevresiyle ilgili gözlemlerimden oluşmaktadır.Yazılarım yaşanmış olayların kurgulanarak betimlenmiş, birebir yansıtılmış, birazda hayali diyalogların serpiştirildiği hikayeciklerden oluşmaktadır.
Benimle ilgili, gördüklerim, yaşadıklarım, izlediklerim, dikkatimi çeken olayları bilinçaltıma atar, demlenmesini bekler, köpürüp taşıncada yazıya dökerim.
YORUM SAYFASI
Yorumlarınızı, sayfanın sağ tarafında, üstten üçüncü sırada yer alan YORUM SAYFASI bölümüne tıklayarak yazabilirsiniz.
YASAL UYARI
Hikaye, anı, gezi ve deneme yazılarım, resim ve fotoğraflar izin alınmadan kullanılamaz, iktibas edilemez, kopyalanamaz.Aksi takdirde yürürlükteki telif hakları yasası gereğince yasal haklarım saklıdır.copyright(c) |
|