On iki Eylül İhtilali yeni olmuştu.Cezaevlerine çok sayıda tutuklu gelmiş ve gardiyan sıkıntısı çekiliyordu.O yıllarda merkezi atama sistemi olmadığından İstanbul’daki büyük bir cezaevi müdürlüğüne elli adet gardiyan alım yetkisi verilmişti.

Cezaevi müdürü yanına Baş gardiyanı alarak cezaevi kamyonuyla Perşembe pazarına gitti.Yol kenarında ellerinde kazma-kürekle günü birlik iş bekleyen yüzlerce amele vardı.Cezaevi kamyonunun arka kasasını açtıran müdür Bey kalabalığa seslendi;
-Cezaevine adam lazım, güçlü kuvvetli olanlar kamyona binsin..
Başgardiyan nezaretinde elli amele seçilerek cezaevine geldiler.Gelenlerin ellerinden kazma ve kürekleri alınarak emanete kondu.Çünkü cezaevine bu malzemelerin girmesi yasaktı.

Elli kişilik amale grubu ambar memurluğunun deposuna götürülüp gardiyan elbiseleri giydirildi.Akşama kadar ne olduğunu bilmeden sağda solda çalışan amale grubundan birkaç kişi Başgardiyana seslendiler;
-Patron, yarın gelecek miyik?
-Bur da Patron yok, bana Başefendi diyeceksiniz...
-Başefendi yarında gelecek miyik?
-Ne demek yarında gelecek miyik..Hepiniz kadroya geçirdik, gardiyan oldunuz..
-Ne gardiyanı, biz ameleyik Başefendi..
-Amelelik bitti, bundan sonra her gün sabah erkenden gelip akşama kadar burada çalışacaksınız..
-Bize şimdi bugünkü yevmiyemizi vermeyecek misin?
-Ne yevmiyesi lan, kadroya geçtiniz diyorum.Ay başı maaş alacaksınız..
-Para almak için bir ay mı bekliyeceğiz?
-Evet..Aydan aya alacaksınız maaşınızı..
-Kaç para verirler bize..
-Aylık bin lira alırsınız..
-Biz ameleyken ayda iki bin lira kazanıyorduk...
-Lan gidin başımdan...Bela mısınız siz.?
Seksenli yıllarda memuriyet şimdiki kadar cazip değildi.Cezaevi müdürü gardiyan ilanı vermenin anlamsız olduğunu, bu işe kimsenin talip olmayacağını bildiği için Perşembe pazarındaki ameleleri haberleri olmadan kadroya geçirmişti.Kadroya geçen gardiyanların çoğu okuma yazma bilmiyordu.İri yarı ve güçlü, kuvvetli olmaları birinci öncelikti.

Ahmet, kadroya geçirilen Perşembe pazarı amelelerinden biriydi.Okuma yazma bilmiyordu ama cezaevi mektup okuma komisyonunda görev verilmişti. Görevi, her gün İstanbul büyük postanesine gidip mahkumlara ve cezaevi idaresine gelen mektupları getirip götürmekti.

Yıllarca İstanbul’da çalıştıktan sonra emekliliğine yakın bir zamanda memleketi Kayseri’ye tayin istemişti.Tayini Kayseri’ye çıkan gardiyan Ahmet, göreve başlamak üzere cezaevine geldi.Cezaevi müdürüyle görüştürdüler.Müdür Bey;
-İstanbul’daki cezaevinde ne iş yapardın?
-Postaneden mektup alıp, mektup götürdüm Müdür Bey...
-Çok güzel, zaten bizimde postaneye gelip gidecek adama ihtiyacımız vardı.
-Başefendi! Ahmet’i postane hizmetlerine verin..
-Tamam, müdürüm..
Ahmet gardiyan, cezaevinde göreve başladı başlamasına ama aradan geçen on gün boyunca cezaevine hiç mektup gelmemişti.Mahkumlar gelip gitmeyen mektupları yüzünden ortalığı ayağa kaldırmıştı.Mektuplarımız gelmezse isyan ederiz, cezaevini yakarız, yıkarız diyerek avluda bağırıyorlardı.
Müdür Bey, mektuptan sorumlu gardiyan Ahmet’i çağırdı.
-Ahmet, on gündür mektup getirmiyor muşsun, doğru mu?
-Doğrudur müdürüm..
-Oğlum, niye getirmiyorsun mektupları, mesele nedir?
-Müdürüm, ben postaneye gidiyorum, sabahtan akşama bekliyorum ama kimse bana mektup vermiyor..
-Oğlum postanede niye bekliyorsun? Cezaevine gönderilen mektupları kutulardan seçip, torbaya koyup geleceksin..
-Ama müdürüm, cezaevine gönderildiğini nerden bileyim?
-Okuyacaksın oğlum, mektubun üzerinde “Kayseri cezaevi” adresi var ya!
-Müdürüm, ben okuma yazma bilmem ki..
-Neee! Okuman yazman yok mu? Sen nasıl memur oldun lan!
-Müdürüm, ben Perşembe pazarı amelesiydim.Cezaevi müdürü geldi, bizi arabaya bindirdi, cezaevine götürdü.Ertesi gün kadroya geçtiniz, artık burada çalışacaksınız, dedi.
-Birde seni postane memuru mu yaptılar?..
-........!??
-Oğlum, sen İstanbul’da bu mektup işini yıllarca nasıl yaptın?
-Müdürüm, ben İstanbul postanesine gittiğimde tanıdık bir postacı arkadaşım vardı.Cezaevi mektuplarını bir torbaya koyar, bana verirdi.Bende torbayı cezaevine getirir, mahkumlara verirdim.Mahkumlar kendi aralarında mektupları paylaşırlardı.
-.............!!???

Görüntülenme Sayısı:105