BEYAZ...

            Beyaz...Beyaz, sade, net, güzel ve temiz bir renktir.Işığı en iyi yansıtan renktir beyaz...Temizliğin, saflığın, masumiyetin sembolüdür beyaz.İç çamaşırlarımız,yatak çarşaflarımız hep beyaz renklidir, kire ve kirlenmeye karşı en tepkili renktir beyaz.

Hastanelerde, otellerde, hapishanelerde, yatılı okul ve yurtlarda ve de temizliğin sevilmediği bekar evlerinde beyaz çarşaf kullanılmaz.Sebebi çabuk kirlendiği içindir.Çabuk kirlenen beyaz çarşaf ve nevresimler iş yükünü artırdığı için kamu işletmelerinde tercih edilmez.

Evlerimizin iç cephe boyaları, özellikle tavan renkleri hep beyazdır.Beyaz renkli arabalar daha kolay ve hızlı satılır.Beyaz eşyalarımız adı gibi beyazdır.Banyo, tuvalet fayansları,lavabolar, duşa kabinler, alaturka ve alafıranga taşlar hep beyazdır.Son zamanlarda değişik renkler kullanılsa da beyaz en çok tercih edilen renktir.

Genç kızlarımızın iffet timsalidir beyaz renk...Beyaz gelinlik giymek her genç kızın rüyasıdır ve en çok arzuladığı bir andır.Bu yüzden kaf dağının ardından gelecek olan beyaz atlı prensin hayaliyle yaşarlar.

Erkek çocuklarının sünnet kıyafetleri beyazdır.Eski model, klasik üstü açık arabalarda bir prens edasıyla cadde cadde gezdirilen sünnet çocuklarımızın beyazlığı dikkat çekicidir.Anne baba olarak övünürüz, gurur duyarız beyazlar giymiş yavrularımızın erkekliğe adım attıkları bu mutlu günlerinde, dayanamaz ağlarız...

Öğretmen önlükleri beyazdır.Okula giderken takım elbise içinde gayet ciddi bir görüntü veren öğretmen okula geldiğinde giyer hemen beyaz önlüğünü,tatlılaşır, şeker gibi oluverir.Birde sorulan sorulara gözlüğünün üstünden bakarak cevap vermesi yok mu.Çok tatlıdır..

Hasatanedeki doktor ve hemşirelerde beyaz giyerler.Şimdilerde mavi bir hastane elbisesi giyiyorlar.İşte bu renk onlara yakışmıyor.Belki de hastanelerdeki şiddet olaylarının artmasında bu renk değişikliğinin olumsuz bir etkisi olabilir...Araştırılmalı bence..Beyaz renkli önlükleri doktor ve hemşirelere daha çok yakışıyor, onlara ciddi bir görüntü ve saygı veriyor.

Defterlerimiz ve kitaplarımızın rengi de beyazdır.Son zamanlarda biraz mat bir beyaz veya grileşen bir tona dönüşse de beyaz renk kağıt sektöründe hakimiyetini koruyor.Tuvalet kağıtları, havlu kağıtlar hep beyazdır.

Allahuekber dağları...Alabildiğine beyaz, en küçük siyah veya gri bir nokta bile yok.Kalınlığı bir metreyi bulan taş duvarlardan ve toprak sıkıştırmalı çatının üstüne yığılan iki metrelik kar kütlesinden dolayı kulakları çınlatan bir sessizlik.Elektrik yok.Varile benzer bir sobanın üstündeki küçük hava deliğinden tavana kadar uzayan hayaletimsi ışık dalgaları.Sabaha kadar bir damla uyku uyuyamadan saatler süren bir bekleyiş.

Saatine baktı, güneş doğmuş olmalıydı ama bu zifiri karanlık niye aydınlanmıyordu.Sanki bir maden ocağında göçük altında kurtarılmayı bekleyen madenci gibi hissetti kendini.Telefon yok, elektrik yok, ses yok, dost yok, kimse yok..

Köye dün gelmiş ve apar topar köy muhtarı tarafından taş duvarlı okul lojmanına yerleştirilmişti.Kapıyı nasıl kapatacağını tarif etmişti muhtar.Kalın keresteden yekpare yapılmış kalaslardan oluşan kocaman bir kapı.Kapıyı kapattıktan sonra, duvarın içine giren uzun ve kalın bir sürgüsü vardı.Bir duvardan çıkıyor, karşı duvarın içine girip kapıyı destekliyordu.Kale kapısı gibiydi.

Sürgüyü güçlükle çekti, kapıyı açmaya çalıştı.Bütün gücüyle açmaya çalıştığı kapı, çatırdayarak açıldı.Geceden çıkan tipi bütün karları çatıya kadar yığmıştı.Karşısında kardan bir kapı daha vardı.Eline geçirdiği bir odunun ucuyla kapıya yığılan buzdan kütleyi delmeye çalıştı.Zor bela bir delik açılmıştı.Deliğin açılmasıyla beraber insan ve hayvan sesleri duymaya başladı.Yarım saati aşan bir uğraştan sonra lojmandan çıkabildi.Gökyüzü açıktı ve tüm ufku görebiliyordu.Göz alabildiğince uzana dağlar, ovalar, uzaktaki Kars şehri beyazın en beyazıyla kaplıydı.Geceden o kadar çok kar yağmıştı ki bütün köy karlar altında kalmış, köylü evlerinden tünel açarak dış dünyaya çıkabilmişlerdi.

Eğitim Fakültesindeki mezuniyet gecesinde hep beraber Türk bayrağının dalgalandığı her yerde, her dağ başında, her zorluğa katlanarak görev yapmaya söz vermişlerdi.

Daha birinci günden pes etmemeliydi.Dayanmalıydı bu zorluğa.Okula geldiğinde kendisini soğuktan titreyerek bekleyen öğrencilerini görünce heyecanlandı.Eksi yirmi derece soğukta üzerlerinde mavi önlüklerinden başka bir şey yoktu.Elleri, yüzleri soğuktan kızarmış, çorapsız olarak giydikleri naylon pabuçları buzdan donmuştu.Bu çocuklar için kalmalıydı.Dayanmalıydı bu acımasız ama bereketli beyaz dünyaya...Tükenmişliğin sonuna geldiği bu beyaz dünyada, hayata yeniden merhaba demek için beyaz bir sayfa açmalıydı.

Fedakarlığın, diğergamlığın bir adıdır beyaz.Bembeyaz dünyada beyaz idealleri olan öğretmenlerde beyaz kadar asildir.

Beyaz, kahramanlık ve vatan sevgisi demektir.Sarıkamış'ı rus işgalinden kurtarmak için doksan bin mehmetçiğimiz donarak kar beyazları içinde şehit olmadı mı?

 Sonsuzluğun ve ruhani dünyanın temsili rengidir beyaz...Herkes böyle bilir.Soğuktur ama insan bu rengin sonsuzluğunda kaybolur.Rüyalar aleminin beyaz dünyasındada sisli ve puslu bir bulut kaplar her yeri.Kendinizi ölmüş zanneder ve öbür tarafa gittiğinizi düşünür,ürperirsiniz.Kurtulmak istersiniz her yeri,ufku ve bütün dünyayı kaplayan bu beyazlıktan...Karabasanlar geçirir, kan ter içinde uyanırsınız...Hemen rüya tabirleri kitaplarına bakar veya en kestirme yoldan internetten Hz.Google’a sorarsınız, beyaz rüyanızı...

Beyaz umuttur, tutulacak bir daldır, iyiye işarettir.Melekleri en iyi beyaz renk temsil eder.Beyaz renk aynı zamanda doğuda çetin kış şartları altında görev yapan köy öğretmenlerini temsil eder.

Beyaz deyip geçmeyin.Türkülerimizde bile beyazın farklı bir yeri vardır.

“Bir dalda iki kiraz, biri al biri beyaz...”

Bayrağımız rengini, şehitlerimizin al kanını temsilen kırmızı ve özgürlüğü temsilen beyaz renklerden almıştır.Hilal ve yıldız sembolleri beyazdır.Milli şairimiz hilal ve yıldızı şiirlerinde en çok kullanan yazarlarımızdandır.

“Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor..”

Hilal ve yıldız yolunu ve yönünü kaybedenlere  yön gösteren işaretçilerdir.Mehtaplı gecelerde dolar gönüller, ilan-ı aşk eder maşuklar...En güzel kahramanlık şiirleri ve ve aşk mektupları mehtaplı gecelerde yazılır.

“Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!”

Dünyaya gelirken beyazlarla kundaklanan insan oğlu bu dünyadan ayrılırken yine beyaz bir kefene sarılarak son yolculuğuna uğurlanıyor.

Beyaz deyip geçmeyin...Doğumda onunla başlıyor, ölümde...

Beyaz, barış demektir, barışmak için bir araya gelmek demektir.Birbirimize olan kin ve düşmanlığı sona erdirmek için beyaz bayrak çekmenin zamanı gelmedi mi?